"Evlilik"
- Simay Yaylacı
- 5 Ağu 2024
- 1 dakikada okunur
Bozulan şeyin, eskiyen şeyin yerine yenisini almayı bolca pratik ediyoruz kapitalist dünyamızda. Maddeyle olan bu tüketim ilişkisi, elbette ilişkilerimize de yansıyor.
En ufak bir sorunda, anlaşmazlıkta, hatada kaçmak gitmek, değiştirmek isteniyor.
Peki büyümek, öğrenmek, üstesinden gelmek, emek vermek, zaman vermek?
İşte tüketim ilişkileri kurmak yerine ilişkileri manevi bir yol olarak görmek gerekiyor.
Evli yada değil ancak beraber yaşamaya, yaşlanmaya söz vermek güçlü bir deneyim.
Çünkü evlilik vorteks yaratıyor. Bu vorteks enerjisinin içinde değişim, dönüşüm, farkındalık geliyor.
Nasıl güneş ve ay birbiri içinde eriyorsa, kadın ve erkek birbiri içinde erimeyi öğreniyor.
Birbirine ayna oluyoruz. Hizmet etmeyen inançlar görünür oluyor. Başkası vesilesiyle. İrade gerektiriyor. Af gerektiriyor. Sabır gerektiriyor. Bilgelik gerektiriyor.
İşte ne zamanki tüketmeden severiz. Ne zamanki en zorlu halde bile o ilişkinin içerisinde kalırız. Ne zaman ki o zorlu hali, bir bilgi#ye dönüştürürüz ve beraber büyürüz. Ne zaman ki birbirimizi olduğu gibi kabul ve sevgi mertebesine yükseliriz. Ne zamanki sağlıklı ifade edebiliriz. Ne zamanki saygı duyarız. Ne zamanki oyunsuluğu ve tutkuyu canlı tutarız. Ne zamanki koşulsuzca birbirimiz içinde var oluruz. O zaman "aile" oluruz.
Bu hayatınızdaki adam, kadın olsun ya da arkadaşınız, fark etmeden. Aile emek gerektirir. Dönüşüm ve af vardır. Bilgelik vardır, ifade vardır. Birbirimizin içinde eririz. Güneş aya demez neden döngülerin var. Ay güneşe demek çok sıcak ve parlaksın. Devam ederler, akarlar, birbirileri içinde erirler, kabul ederler. Ve birbirlerine teslim oldukları o anda harika gün batım ve doğumları gerçekleşir.
Kadında, erkekte ilişkiye teslim olduğunda sihir gerçekleşir. Bu yol danmışlık gerektirir.Tüm spitiüel öğretilerinden daha yücedir.
Comments